27 Haziran 2013 Perşembe

TFF Yeniden Yargılama Yapabilir mi?

UEFA Disiplin Kurulu'nun BJK ve Fenerbahçe SK'ya verdiği cezanın ardından TFF'nin şikeden ceza alan isimleri tekrar yargılayıp yargılayamayacağı tartışılmaya başlandı. Olası yargılamanın sonucunda iki kulübe küme düşme cezası verilmesi söz konusu olacak.

İki gündür bu konuda çeşitli senaryoları izliyor, okuyorum. Görüşümü paylaşmak isterim.

Yazıyı okumaya üşenenler için hemen açıklayayım: TFF'nin yeniden yargılama yapamayacağını düşünüyorum. TFF ancak hukuk kurallarını zorlayarak, amacından saptırarak yeniden yargılama yapabilir. UEFA'nın yetkisi tartışmalı olmakla birlikte, UEFA ve FIFA TFF'nin gereği gibi soruşturma yapmaması sebebiyle TFF'ye yaptırım uygulayabilir.

YARGILAMANIN İADESİ MÜMKÜN MÜ?

TFF'nin yeniden yargılama yapabileceğini iddia eden hukukçular bu görüşlerini öncelikle TFF Futbol Disiplin Talimatı'nın 92'nci (not: Temmuz 2014 tarihli talimatın 91'inci) maddesine dayandırıyorlar. "Disiplin Yargılamasının İadesi" başlıklı maddeye göre "Disiplin Kurullarının, (...) kararı etkileyecek yeni bir delilin meydana çıktığı (...) takdirde; ilgili kişi veya kulüpler ile soruşturma merciileri, kararı veren Disiplin Kurulu’ndan yargılamanın iadesini talep edebilirler. Bu talep üzerine ilgili Disiplin Kurulu, inceleme sonucuna göre, önceki kararın değiştirilmesine yer olmadığına karar verebileceği gibi yeni bir karar da verebilir."

Bazı hukukçular, UEFA Disiplin Kurulu kararının yeni bir delil niteliğinde olacağını iddia ediyorlar. Bu hukukçular UEFA Disiplin Kurulu'nun ceza mahkemesi kararını temel alarak verdiği kararların TFF'yi bağlaması gerektiğini belirtiyorlar. PFDK, ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı olmasa bile, mahkemenin şikenin varlığının tespitine yönelik kararı ile bağlıdır. UEFA mevzuatı, TFF mevzuatının temeli olduğu için, UEFA Disiplin Kurulu'nun şikenin tespitine yönelik kararı TFF'yi bağlar. Hiyerarşik ilişki gözardı edilse bile, UEFA Disiplin Kurulu kararı muhakkak yeni bir delil olarak kabul edilmelidir.

Bu görüşe tam anlamıyla katılmak mümkün değil.

Kanımca UEFA Disiplin Kurulu kararının dayanağı olan mahkeme kararının hangi delilleri dikkate alarak karar verdiği incelenmelidir. Ceza mahkemesi, PFDK ile aynı delilleri temel alarak ceza kararı vermişse, UEFA Disiplin Kurulu kararı yeni delil olarak kabul edilemez. Kurumların delilleri farklı nitelendirmesi söz konusudur.

Bununla birlikte, mahkeme iddianamede yer almayan, duruşmalar boyunca elde ettiği ve PFDK tarafından dikkate alınması mümkün olmayan olgulara dayanarak karar vermişse, bu kararı temel alan UEFA Disiplin Kurulu kararları yeni bir delil olarak nitelendirilebilir.

UEFA ve FIFA'DAN KAÇIK YOK

Bazı hukukçular ise yargılamanın iadesinin kesinlikle mümkün olmadığını iddia ediyorlar. Bu iddiayı kabul edersek, TFF'nin kişilere ve kulüplere ceza vermesi mümkün olmaz. Bu ihtimalde TFF'nin başı ciddi anlamda derde girer. UEFA ve FIFA TFF'ye yaptırım uygulayabilir.

Önce UEFA'nın yetkisini anlatayım.

UEFA, şikeyle mücadele etmek için Disiplin Yönetmeliği'nde önemli değişiklikler yaptı. En çarpıcı değişikliklerden biri, UEFA Disiplin Talimatı'nın 23'üncü maddesinde karşımıza çıkıyor. UEFA Disiplin Kurulu, UEFA'nun kuruluş amaçlarının ciddi ihlali hakkında soruşturma yapmaktan imtina eden ya da uygunsuz şekilde soruşturma yapan ulusal federasyonlara ceza verebilir.

UEFA Disiplin Kurulu, kararının kesinleşmesinin ardından TFF'nin hemen ceza vermesini bekleyecek. TFF bundan imtina ederse, UEFA Disiplin Kurulu şike cezası alan şahıslara ve kulüplere ceza vermeyen TFF'ye yaptırım uygulayabilecek.

Bazı hukukçular UEFA Disiplin Talimatı'ndaki yeni hükmün ceza hükmü olduğunu ve geçmişe etkili uygulanamayacağını iddia ediyorlar. Diğer bazı hukukçular ise bunun usul hükmü olduğunu, geçmişe etkili uygulanabileceğini, TFF disiplin kurullarının kesinleşmiş kararları açısından da nazara alınabileceğini ve ceza vermekten kaçınan TFF'ye yaptırımın söz konusu olabileceğini belirtiyorlar.

UEFA Disiplin Kurulu'nun TFF'ye yaptırım uygulayamayacağını kabul edelim. Bu durumda FIFA'nın devreye girmesi söz konusu olabilir. FIFA'nın 2011 yılında yürürlüğe giren Disiplin Talimatı'nın 70'nci maddesinde FIFA'nın ciddi ihlalleri soruşturmayan ulusal federasyonlara yaptırım uygulayabileceği öngörülmüştür.

SONUÇ

UEFA Disiplin Kurulu'nun Fenerbahçe SK ve BJK ile ilgili kararları kesinleştikten sonra TFF'nin yeniden yargılama yapıp yapamayacağı tartışmalıdır. Kanımca UEFA Disiplin Kurulu'nun kararı yeni bir delil değildir. Bu sebeple TFF Disiplin Talimatı'ndaki yargılamanın iadesi mekanizması işletilemez. 

Bununla birlikte, TFF hukuki yolları zorlayarak kulüpleri yeniden yargılama ve onlara ceza verme yoluna gidecektir. Federasyonun elindeki imkan, zorlama ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda yer alan yargılamanın iadesi sebeplerinden "bir dava sonunda verilen hükmün kesinleşmesinden sonra tarafları, konusu ve sebebi aynı olan ikinci davada, öncekine aykırı bir hüküm verilmiş ve bu hükmün de kesinleşmiş olması"na dayanmak isteyecektir. Belirtmek gerekir ki, bu ihtimal kesinleşen ikinci karar için öngörülmüştür. İkinci karar için yargılamanın yenilenmesine gidilebilir. Aksini kabul etsek bile, TFF bu yola ancak PFDK ve UEFA Disiplin Kurulu kararlarının yargı kararları olduğunu iddia ederek başvurabilir. Bu iddianın kabul edilmesi mümkün değildir.

Bazı hukukçular TFF Tahkim Kurulu'na atıf yapacak ve Tahkim Kurulu kararlarının Anayasa Mahkemesi kararları uyarınca yargı kararı olduğunu iddia edeceklerdir. Bu hukukçular TFF Tahkim Kurulu kararları açısından yargılamanın iadesini iddia edebilirler. Doğrudur. Anayasa Mahkemesi'ne göre TFF Tahkim Kurulu kararları yargı kararlarıdır. Ancak PFDK kararları yargı kararı değildir.

Hatırlatmak gereki ki, Aziz Yıldırım ve kulüpler hakkında herhangi bir Tahkim Kurulu kararı bulunmamaktadır. Bunların cezalandırılması Trabzonspor ve Bursaspor' un yaptığı itirazlar bu iki kulübün PFDK kararına karşı itiraz hakkı bulunmadığı gerekçesiyle usul yönünden reddedilmiştir. Aziz Yıldırım ve kulüpler hakkında Anayasa Mahkemesi tarafından yargı kararı olarak nitelendirilen herhangi bir spor yargısı kararı yoktur.

PFDK kararlarının yargı kararı olduğu kabul etsek bile, İsviçre Federal Mahkemesi'nin yerleşik içtihadı uyarınca, spor federasyonlarının disiplin kurullarının kararları (olayımızda UEFA Disiplin Kurulu ve UEFA Temyiz Makamı'nın kararları) yargı kararları olarak kabul edilemez. Bu durumda UEFA Disiplin Kurulu'nun kararları yargılamanın iadesi sebebi olamaz.

Kısacası, TFF yeniden yargılama yapamaz.

TFF'nin yeniden yargılama yapamaması, TFF'nin başını büyük derde sokacak. UEFA ve FIFA TFF'yi uluslararası turnuvalara katılmaktan men etmekten TFF'nin FIFA ve UEFA üyeliğini askıya almaya,Türkiye'deki futbol faaliyetlerini durdurmaya kadar varacak yaptırımlar uygulayabilecektir.

PFDK ve TAHKİM KURULU ÜYELERİ İSTİFA ETMELİDİR

PFDK ve Tahkim Kurulu üyeleri Türk futbolunu ateşe atmıştır. Kimse Yıldırım Demirören'i ve onun yönetim kurulunu, sürece müdahil olan siyasi partileri suçlamasın! Disiplin makamlarına getirilen hukukçular, özellikle akademisyenler sadece hukuku uygulamak zorundaydılar. Bu üyeler baskı görmüşlerse ya hukukun gereğini yapmak için mücadele edecek ya da istifa edeceklerdi.

PFDK ve Tahkim Kurulu üyeleri hukuku ayaklar altına aldılar. Dünyada örneği olmayan teoriler ürettiler. Bir amaca ulaşmak için mevzuatı, CAS kararlarını eğip büktüler.

Bu üyelerin kulüplerle, belli menfaat grupları ile ilişkilerini incelenmeli. Ceza tehdidi altındaki kulüplerin üyelerinin disiplin kurullarında ne amaçla görevlendirildikleri tartışılmalı.

Federasyon başkanının atadığı, TFF bünyesinde yer alan TFF Tahkim Kurulu'nun asla hukuki anlamda tahkim kurulu olarak nitelendirilemeyeceği artık kabul edilmeli.

En önemlisi, Dünyada örneği olmayan bir hukuk rezaleti ortadan kaldırılmalı. Anayasa'nın 59'uncu maddesine eklenen madde kaldırılmalıdır. TBMM Anayasa Mahkemesi'nin iptal ettiği kanun maddelerini Anayasa'ya uygun hale getirmek yerine, Anayasa'yı değiştirmeyi tercih etti. Spor tahkimi kararları artık yargı denetimine bağlı değil. Bu hüküm ile  PFDK ve Tahkim Kurulu Türk hukuk sistemine, Türk kamu düzenine bağlı olmaktan kurtarıldı. TFF kurtarılmış bölge haline getirildi. TFF, yargı denetimine tabi olmadan kendi yasaması, yürütmesi ve yargısı ile adeta Türkiye Cumhuriyeti içinde yeni bir cumhuriyet kurdu. Bu mutlak, denetimsiz güç PFDK ve Tahkim Kurulu'nun duruma, adamına göre çelişkili kararlar vermesini sağladı.

TFF'nin derebeyliği sona erdirilmeli. Mücadele PFDK ve Tahkim Kurulu'ndan başlamalı. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder