30 Nisan 2012 Pazartesi

TFF Talimatları Değiştirdi

TFF, aylardan beri beklenen talimat değişikliğini sonunda gerçekleştirdi. TFF, değişiklikleri tablo ile açıklamak yerine Disiplin ve Müsabaka talimatlarının linklerini paylaşmayı tercih etti. Kamuoyu talimatların eski ve yeni versiyonlarını baştan sona okuyup değişiklikleri tespit etmek zorunda kalacaklar.

TFF sadece şike ve teşvik primi verilmesi ile bunlara teşebbüs edilmesinin disiplin hukuku açısından sonuçlarını düzenlemekle yetinmedi. TFF, bu suçlardan ötürü cezaların süresiz ertelenebileceğini de talimata ekledi. Böylece şike veya teşvik primi sebebiyle ceza alan kulüplerin cezaları süresiz ertelenebilecek. Kulüpler hiçbir ceza verilmemiş gibi faaliyetlerine devam edebilecekler.

Talimat değişikliklerini yakın zamanda detaylı biçimde değerlendireceğim. Şimdilik talimatların linklerini paylaşıyorum.

Son talimat değişikliği ve bunun duyuru tarzı Türkiye'de mevzuat bütünlüğünün sağlanmasında karşılaşılan zorlukları tekrar gündeme getirdi. Özellikle spor federasyonlarının mevzuatına ulaşmakta önemli engellerle karşı karşıyayız. Statü, yönetmelik, talimat değişiklikleri metinlere tarihleri belirtilerek işlenmiyor. Eski versiyonlara ulaşmak mümkün değil. Mevzuatın neden ve nasıl değiştiğini takip etmek çok zor.

Birkaç sene önceye kadar spor federasyonları mevzuatı Resmi Gazete'de yayımlatmak zorundaydılar. Böylece yıllar sonra bile Resmi Gazete'de yayınlanan metinler karşılaştırılabiliyor; böylece federasyonların nasıl yönetildiklerine dair fikir sahibi oluyorduk. Federasyonların uluslararası federasyonların mevzuatına, kanunlara, mahkeme kararlarına uyup uymadıklarını rahatça sorgulayabiliyorduk.

Bugün federasyonlar değişiklikleri kendi sitelerinden yayınlıyorlar. Çoğu zaman ana sayfadan değişiklikleri duyurma zahmetine bile girmiyorlar. Değişiklikler açıkça belirtilmiyor. Değişiklik gerekçeleri paylaşılmıyor.

TFF dışındaki özerk ve özerk olmayan federasyonlar mevzuattaki değişikliği Spor Genel Müdürlüğü'nün sitesinde de ilan etmek zorundalar. Ancak bu yükümlülük gereği gibi yerine getirilmiyor. SGM'nin sitesinde de gerekli bilgilere ulaşılamıyor.

Spor federasyonları, her türlü mevzuat değişikliğini Resmi Gazete'de yayımlamakla yükümlü tutulmalı. Mevzuat değişikliğinin uluslararası mevzuata uygunluğu açıkça gösterilmeli. Diğer ülke federasyonlarının mevzuatı ile karşılaştırma tablosu hazırlanmalı.

Spor federasyonlarına getirilecek yükümlülüklerin yasal zemine oturtulmalı ve ilgili düzenlemenin hazırlanmasında Mevzuat Hazırlama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik dikkate alınmalıdır.

Galatasaray SK, TFF Yönetim Kurulunu İstifaya Davet Etti


Galatasaray SK yönetim kurulu, Galatasaray SK dahil birçok kulübün şike ve teşvik primi soruşturması kapsamında PFDK'ya sevk edilmesinin ardından TFF yönetimini istifaya davet etti.

Galatasaray SK'nın Internet sitesinde yayınlanan açıklama aşağıdaki gibidir:

"Türkiye Futbol Federasyonu’nun bugün açıkladığı kararlar, kamuoyu vicdanında büyük bir hayal kırıklığı yaratmıştır. Bu kararlar Türk kamuoyunun zekâsıyla alay etmek, adalet duygusunu hiçe saymak ve uluslararası kuralları görmezden gelmektir.

TFF bu tutumuyla Türk futbolunu telafisi mümkün olmayan bir çıkmaza götürmektedir.

Başından itibaren Galatasaray’ı  şike çamuruna bulaştırma çabası  ve  “bu sürece Galatasaray’ı da dahil edebilirsek işin içinden daha kolay çıkarız” zihniyeti bugün somut biçimde ortaya çıkmıştır.

Bu durum açıkça göstermektedir ki, TFF yönetimi artık Türk Futbolunu temsil eden, haklarını savunan, futbolumuzu ileriye götürmeye çalışan bir organ olma niteliğini kaybetmiştir.

Galatasaray Spor Kulübü bu nedenlerle TFF yönetiminin Türk futboluna daha fazla zarar vermeden derhal istifa etmesinin zorunlu olduğuna inanmaktadır.

27 Ocak tarihli TFF Genel Kurulunda büyük bir çoğunlukla alınan 58. maddenin değiştirilmemesi yönündeki kararının hiçe sayılmış olması etik kuralların ne denli benimsendiğinin açık bir göstergesi olup, en üst organı olan Genel Kurul kararının aksine hareket etmekle TFF yönetimi daha da ağır maddi ve manevi sorumluluklar almış ve ülke futbolu çok büyük riskler altına sokulmuştur.

Tekrar belirtmekte yarar görmekteyiz : Galatasaray Spor Kulübü olarak bugüne kadar hiç bir kulübün, hiç bir şahsın cezalandırılması ya da verilecek cezanın şu ya da bu şekilde olması yönünde ne açık, ne de kapalı kapılar ardında bir talebimiz olmamıştır. Arkasında durduğumuz ve taviz vermeyeceğimiz tek ilke, sürecin adil, hukuka uygun ve inandırıcı biçimde yönetilmesi, futbolumuz adına  kamu vicdanının tatmin olacağı kararların alınması yönünde olmuştur. Ancak bugüne kadar sabır ve iyi niyetle izlediğimiz süreçte gelinen nokta ne yazık ki, gerçeklerin “halı altına süpürülmesinden” başka bir sonuç doğurmamıştır.

Galatasaray Spor Kulübü Yönetim Kurulu olarak tüm camiamızın ilk günden itibaren sürdürdüğü soğukkanlı duruşundan taviz vermeyeceğine, herhangi bir provokasyona alet olmayacağına inancımız tamdır.

Galatasaray Spor Kulübü Yönetim Kurulu"


TFF Başkanı Yıldırım Demirören: "Kulüplerimiz Dikkatli Olmak Şartıyla Şike Yapabilirler"

Türkiye Futbol Federasyonu Yıldırım Demirören, TFF Etik Kurulu'nun raporunu değerlendiren yönetim kurulunun aldığı kararları basın toplantısı ile açıkladı.

Demirören'in açıklaması TFF'nin Internet sitesinde yayınlandı.



Açıklamanın tam metni aşağıdaki şöyle:

"Göreve geldiğimiz 27 Şubat 2012 tarihinden bu yana, çaba ve mesaimizin büyük bir kısmını, kamuoyunda adı 'şike ve teşvik primi soruşturması' olarak geçen sürece ayırmak zorunda kaldık. Tabii ki halen Avrupa'nın ekonomik anlamda altıncı sırasında olan Türk futbolunu, daha ileri noktalara taşıma çalışmalarımızı da sürdürdük.

"Güven ortamını tekrar kurmak, futbolumuzun önünü yeniden açmak amacındayız"

Bu dönemde, 36. UEFA Kongresine ev sahipliği yaparken, U19 Kadınlar Avrupa Şampiyonası Finalleri ve 2013 FIFA U20 Dünya Kupası hazırlıklarımızı da tamamladık. Ben ve Yönetim Kurulu üyesi arkadaşlarım, Türk futbolunda yeni bir sayfayı aralamak, kaybolmaya başlayan güven ortamını tekrar kurmak, futbolumuzun önünü yeniden açmak amacındayız. Görevimize bu azim ve kararlılık ile sarıldık. Futbol dünyasının, futbolun değerine ilişkin hassasiyetinden kimsenin tereddüt etmemesi için çalıştık.

Sevgili Arkadaşlar; Son yıllarda, özelikle bahis oyunlarından haksız çıkar elde etme peşinde olanların, bu amaçla kirli ellerini oyunumuza uzatmaktan çekinmedikleri herkesçe bilinmektedir. Bu, futbol dünyasındaki tüm sağduyu sahibi yöneticiler gibi bizleri de fazlasıyla rahatsız etmektedir. Ülkemizde, adı bahis sahtekarlığı olsun olmasın, futbolumuzun bu anlamda her türlü spekülasyondan uzak tutulması tartışılmaz önceliğimizdir. Sevinerek söyleyebilirim ki, iddialar içerisinde bahse ilişkin hiçbir unsur olmadığı gibi, Etik Kurulu da çalışmalarında bu yönde bir bulgu var olmadığını somut olarak tespit etmiştir.

Bildiğiniz gibi Türkiye Futbol Federasyonu talimatları, müsabaka sonucunu etkileme eylemleri için, dünyada emsali olmayan sertlikte yaptırımlar öngörmektedir. Türkiye'de amaç;  sebebi bahis olsun olmasın, futbolun temiz kalması, sahada oynanan oyunun sonucunun belirsizliğinin muhafaza edilmesi, dolayısıyla futbolu futbol yapan, Türk toplumunun en sevdiği oyun olmasını sağlayan özelliklerin korunmasıdır. Türkiye Futbol Federasyonu'nun bu amaçtan taviz vermesi hiçbir koşulda düşünülemez.

Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair 6222 sayılı Yasanın bu adı ile değil de, 'şike yasası' olarak anılması en büyük üzüntülerimizden biridir. Buna rağmen yasanın hükümlerini uygulamak ile görevli emniyet ve yargı mensuplarının bu süreçte futbola gösterdikleri özenden son derece memnunuz. 

Unutulmamalıdır ki; disiplin yargısı ile genel yargının suç tanımları, soruşturma teknikleri birbirinden farklıdır. Tam da bu sebepten, devam etmekte olan bir dava bulunduğu halde de, futbol ailesi kendi disiplin sürecini en hızlı şekilde tamamlamak zorundadır. Bugün itibarı ile söyleyebilirim ki; süratli bir karara varılması çeşitli nedenlerle gecikmiş bu dosyada, karar aşamasına çok yaklaşılmıştır. 

Kıymetli Basın Mensubu Arkadaşlarım, Etik Kurulu, dosya hacmi sebebi ile çalışmasını iki kısma ayırmış ve öncelikli olarak Süper Lig müsabakaları yönünden incelemesini tamamlayarak, raporunu Yönetim Kurulumuza ulaştırmıştır.


22 müsabaka ile ilgisi olan tüm kulüpleri PFDK'ya sevk etme kararı alındı

Yönetim Kurulumuz üç gün boyunca bu raporu büyük bir titizlikle ve her yönüyle değerlendirerek ve konunun hassasiyetini dikkate alarak, iddianamede bile yer almayan bazı müsabakalar da dahil olmak üzere, Etik Kurulu tarafından incelenen 22 müsabaka ile ilgisi olan tüm kulüpleri Profesyonel Futbol Disiplin Kuruluna sevk etme kararı almıştır. Belirtmek isterim ki, bu kulüplerimizin çoğu hakkında Etik Kurulu şüpheye dahi rastlanmadığını rapor etmiştir. Buna rağmen, tüm kulüplerin sevki kararının sebebi, bağımsız karar organlarını incelemelerini hiçbir şekilde kısıtlamamak, bu önemli dosyada kulüplerimize idari değil, yargısal aklanma imkanı tanımaktır.        

Tüm görevi Türk futbolunu korumak ve ileriye götürmek için hizmet vermek olan Türkiye Futbol Federasyonunun Başkanı olarak, bir kez daha tekrar etmek isterim ki; Profesyonel Futbol Disiplin Kuruluna sevk edilen kulüplerimiz bu aşamada suçlu değildir. Kişisel ve samimi temennim; Kurulun incelemesi neticesinde, tüm kulüplerimizin akladığını görmektir.
Bu temennimin gerçekleşmesi hepimizin içine sinen, adil disiplin yargısı kararlara dayanması şartına bağlıdır. Etik Kurulu raporunun değerlendirilmesi neticesinde, bu talimatlarla korunması hedeflenen temel değerlerin doğrudan zarar görmediğinin ortaya çıkmış olması, futbolu futbol yapan değerlere müdahale çabalarının, bu değerlere zarar verecek noktaya ulaşmadıklarının ve hiçbir şekilde sahaya yansımadıklarının belirlenmesi, en sevindirici noktadır. Disiplin yaptırımlarımızın öncelikli hedefi, suçluya suçun bedelinin ödettirilmesinden ziyade, bir bütün olarak Türk Futbolunun bu tür tehditlerden korunması ve caydırıcılıktır. Disiplin yaptırımlarımızın belirlenmesi aşamasında bu husus göz ardı edilmemeli, sistemi koruma adına çıkılan yolda sistemin daha fazla zarar gördüğü bir noktaya varılmasına imkan verilmemelidir. 

Saygıdeğer Basın Mensupları, 3 Temmuz 2011 tarihinden bugüne disiplin yaptırımlarının ağırlığının, ihlallerle orantısızlığı herkes tarafından tartışılmakta ve büyük çoğunluk tarafından yaptırımlar bilhassa teşebbüs halleri açısından ağır bulunmaktadır. 6222 sayılı yasa yürürlüğe girmeden önce, bu konudaki tek düzenleme olan disiplin talimatının 58. maddesinin şiddetli olması bir ölçüde anlaşılabilir. 

"Türk futbolunun menfaatleri önemlidir"

Ancak yasa ile öngörülen yaptırımlar yürürlüğe girerken, dünyada emsali olmayan sertlikteki bu maddeye daha fazla ihtiyacımızın kalmadığı değerlendirilerek, gerekli düzenlemeler yapılmalıydı. Hemen herkesin orantısızlığı konusunda mutabık olduğu cezaların, öncelikle korunması ve geliştirilmesi görevimiz olan Türk futbolunun bütününe vereceği zararlar dikkate alındığında, bu orantısızlığın giderilmesi için en uygun zaman "derhal şimdi" olarak tanımlanmalıdır. Güncel iddialar varken mevcut yaptırımın değiştirilmesinin, bazı bireylerin menfaatine yönelik hareket ettiğimiz yolunda söylemlere yol açacağının elbette ki farkındayız. Ancak; yanlıştan dönmek erdemdir. Ve koşullar ne olursa olsun bizim için söylenecekler değil, Türk futbolunun menfaatleri önemlidir.

Yönetim Kurulumuzun dün kabul ettiği değişiklikleri, doğru ve art niyetsiz okuyarak değerlendiren herkes, 'amacımızın' orantısız cezaları aykırılık ile orantılı hale getirmek, 'hedefimizin' konu ile ilgisi olmayan futbol ailesi üyeleri ile ailenin bütününü korumak olduğunu rahatlıkla görecektir.

Kabul etmiş olduğumuz değişiklikler ve ekler FIFA ve UEFA normları ile diğer ülke federasyonlarının mevzuatlarının tamamı dikkate alınarak belirlenmiştir. Türk Futbolunun içinde bulunduğu duruma göre, kesinlikle bizim tarafımızdan yoktan var edilmemiştir. Şike ve teşvik primi, ilgili maddemizin yeni halinde de sert şekilde cezalandırılmaktadır. Teşebbüs hallerinde ise, bağımsız kurullar o dosyanın kendine has özelliklerini serbestçe değerlendirerek, ihlale uygun yaptırımlarına hükmedebileceklerdir.

Uygulanamayacak kadar sert yaptırımların sebep olduğu gecikme dışında, yeni düzenlemelerin içeriğinin, konuya uygunluğu ve diğer ülkelerin düzenlemelerine paralelliği hususlarında hiçbir endişemiz yoktur.

"Futbol Hepimizindir"

Değerli Arkadaşlarım; FUTBOL HEPİMİZİNDİR. Futbolun değerlerini korumak, onu daha ileri taşımak, hepimizin görevidir. Fair Play ve sportmenlik, sadece sahada değil, her alanda bağlı kalmamız gereken değerlerdir. Federasyon yöneticileri, kulüp yöneticileri, siz spor medyası mensupları, hep birlikte sporculardan beklediğimiz fair play ve sportmenliği içimize sindirmek ve her adımımızda hayata geçirmek zorundayız. Bunun yanında, sağduyu ile topluma verdiğimiz mesajlarda futbol ailesine yakışan değerleri öne çıkartmalı, vazgeçilmez ilkelerimiz olarak ortaya koymalıyız. Sporun, tüm topluma kazandırması gereken olumlu nitelikler yerine, toplumda var olmaması gereken niteliklerle anılması hepimizin sorumlu olduğu bir durumdur.

Bugünden itibaren, öncelikle Yönetim Kurulumuzun iyi niyetine inanarak, bu konuda karar alacak tüm mercilerin saygınlığına gölge düşürmeyerek ve alınacak her türlü karara saygı göstererek, büyük Türk futbol ailesinin, herkese örnek olacağı, futbolun hak ettiği şekilde anılacağı ortamı en kısa sürede ve hep birlikte yaratacağız. Ve her zaman bizi bir araya getiren bu önemli değere zarar vermek isteyenlere hep birlikte mani olacağız.

Türk futbolunun, içinde bulunduğu istenmeyen halden, bir an evvel çıkması için, tüm Türk halkının bizlere destek olacağından hiçbir şüphem yoktur. Bu sayede görevimizi, sizlerin desteği ile başarıyla tamamlayacağımıza da inancım tamdır. Avrupa'nın en önemli futbol organizasyonu olan 2020 Futbol Şampiyonası'nın en önemli adayı olarak, duyduğumuz heyecanı, gelin, hep birlikte yaşayalım.

Yolumuz açık, kararımız Türk futbolu için hayırlı olsun."

Tarafsız Bölge’de TFF Etik Kurulu'nun Şike Raporu ve Tartışıldı (30.04.2012)

Kanalın açıklaması aşağıdaki gibidir:

"TFF Etik Kurulu ‘şike yok teşebbüs var’ dedi. Federasyon "teşebbüs sahaya yansımadı" diyerek, 58'inci maddeyi değiştirdi. Teşebbüse en az 12 puan silme cezası getirildi. 16 takım Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu’na sevk edildi. 22 karşılaşma mercek altında! Peki federasyonun kararı ne anlama geliyor? UEFA federasyonun kararına ne diyecek? Hukuki garabet mi, kalıcı çözüm mü?


Konuklar:

TFF Eski Başkanı Mustafa Kemal Ulusu,
FB Eski Yöneticisi Feruh Tanay,
Spor Yazarı Ömer Çavuşoğlu, 
Av.Metin Ünlü,
Kenan Başaran
Av. Rezan Epözdemir"

Bu video Adobe Flash Player'ın son sürümünü gerektirmektedir.

Adobe Flash Player'ın son sürümünü indirin.

26 Nisan 2012 Perşembe

TFF Etik Kurulu'ndan açıklama


Türkiye Futbol Federasyonu Etik Kurulu bir açıklama yaptı. Açıklamanın tam metni şöyle:

"Türkiye Futbol Federasyonu Başkanlığı'nın 19.03.2012 tarihli sevk talebi çerçevesinde, İstanbul 16.Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2011/63 E. Sayılı dosyasında görülen şike ve teşvik primi davası ile ilgili olarak, soruşturmada adı geçen gerçek kişilerin eylemleri değerlendirilmiş ve raporumuz 26.04.2012 tarihinde TFF Başkanlığı'na sunulmuştur.

Bir mütalaa niteliğindeki rapor TFF Başkanlığı'na verildikten sonra, yazılı ve görsel medyada içerik konusunda çeşitli tahmin ve görüşler yer almıştır. Öte yandan gerçekle hiç ilgisi olmayan bir şekilde, hazırlık sürecinde TFF Etik Kurulu'na, TFF yetkililerince raporun içeriği konusunda yönlendirme yapıldığı iddialarında bulunulmuştur. Açıkça belirtmek gerekir ki, ne konuya ilişkin hazırlamış olduğumuz ilk rapor sürecinde bir önceki TFF yetkililerinin, ne de nihai raporun hazırlanması aşamasında mevcut TFF yetkililerinin rapor içeriğiyle ilgili herhangi bir talep, tavsiye, talimat, müdahale veya dayatması söz konusu olmuştur. Kurulumuz özgür iradesi, vicdani ve akli kanaatiyle mevcut dosyada bulunan belge ve savunmalar çerçevesinde raporunu hazırlamıştır.

Raporun içeriğiyle ilgili olarak, daha önceki basın açıklamasında da belirttiğimiz üzere; Kurulumuz, yaptığı inceleme ve değerlendirmeler sonunda, müsabakalardaki eylemler bakımından ilgili bazı kişiler hakkında, "şike", "şike teşebbüsü", "teşvik primi" veya "teşvik primine teşebbüs" şüphesinin mevcut olup olmadığı ve bu kişilerin eylem ve davranışlarının kulüplere izafesinin mümkün olup olmadığı bakımından kanaate varmıştır. Bazı müsabakalar bakımından ya da olaylarda adı geçen kişiler açısından ise "kanaat oluşturmaya yetecek kanıt bulunmadığı" şeklinde görüş bildirmiştir. Ayrıca Kurulumuz, dosyadaki kanıtlar çerçevesinde bazı kişilerin, Savcılık evrakında "şüpheli" olarak belirtilmelerine rağmen, "somut olayla ilgisini gösteren kanıt bulunmadığı" yönünde kanaat oluşturmuştur.

Rapor, TFF Yönetim Kurulu'na hitaben hazırlanan bir mütalaa niteliği taşıdığından, içerik bakımından tamamen bir "delillerin değerlendirilmesi" faaliyetlerinden ibaret olmuştur. Delillerin değerlendirilmesinde, somut vakıa iddiasının doğru olma olasılığı konusunda, objektif, makul insan zekası ve vicdanında uyanan kanaat ölçüsü esas alınmıştır. Vicdani kanaat, asla keyfiliğe dönüştürülmemiş, raporun tümü, Kurulumuzca müzakere edilerek yazılmıştır.

Yazılı ve görsel basında, TFF Etik Kurulu üyeleri ve başkanı hakkında çıkan dolaylı haber ve iddiaların tamamı gerçek dışıdır. TFF Etik Kurulu Başkanı'nın, TFF Yönetimi'nden raporun açıklanması talebi veya istifa tehdidi şeklinde hiçbir beyanı olmamıştır. TFF Başkanı Sayın Yıldırım Demirören tarafından yapılan basın açıklamasında, raporumuza aykırı hiç bir husus bulunmamaktadır.

Ayrıca hiçbir Etik Kurulu üyesi, basına raporun içeriği hakkında açıklama yapmamıştır ve bu aşamada yapmayacaktır. Zira hazırlanmış olan rapor, TFF Yönetim Kurulu'nun tasarrufuna tevdi edilmiştir ve bu rapor Yönetim Kurulu ya da disiplin soruşturması sonucunda karar verecek olan TFF yargı kurulları tarafından açıklanana kadar, Kurulumuzca hiçbir şekilde gündeme taşınmayacaktır. Aksi davranış, hukukçu sıfatımız ve etik anlayışımızla bağdaşmaz.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur."


25 Nisan 2012 Çarşamba

Rekabet Kurulu, TFF ile Digiturk arasındaki sözleşmeye muafiyet tanımadı

Rekabet Kurulu'ndan yapılan açıklama şöyle:

"Rekabet Kurulu’nun 30.04.2012 tarihli toplantısında, TFF ile Krea İçerik Hizmetleri ve Prodüksiyon A.Ş. (Digiturk) arasında Türkiye Süper Ligi futbol müsabakalarının canlı yayın haklarını içeren Paket A Yayın Sözleşmesi'nin 2017-2018 futbol sezonunu da kapsayacak şekilde uzatılması hususunda imzalanan Ek Sözleşme’ye 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 5. maddesinde yer alan koşulların sağlanmaması sebebiyle muafiyet tanınmamasına karar verilmiştir."

11 Nisan 2012 Çarşamba

Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapıldı

Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun değiştirildi. Değişiklik 11 Nisan 2012 tarihli ve 28261 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
 
Değişiklik netni şöyle:
 
"31/3/2011 tarihli ve 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunun geçici 1 inci maddesinde yer alan “; en üst futbol liginde bulunan kulüpler tarafından bir yıl, diğer kulüp veya kuruluşlar tarafından ise” ibaresi metinden çıkarılmıştır."