İstanbul Barosu Spor Hukuku Komisyonu, 21 Kasım tarihinde “Passolig Uygulaması Sorunlar ve Çözüm Yolları“ konulu bir panel düzenleyecek.
Özellikle Tüketici Mahkemesi'ndeki Passolig duruşmasının görüleceği haftaya denk getirilen panelde Mehmet Demirkol (Fanatik gazetesi yazarı), Önder Özen (futbol teknik direktörü/spor yorumcusu), Y. Kemal Haacıoğlu (TFF e-bilet proje sorumlusu) ve Celalettin Karanfil (Eskişehir Cumhuriyet Başsavcı Yardımcısı) konuşacaklar.
Bu panelde Passolig'e karşı hukuk mücadelesi veren dernek temsilciler, avukatlar ile e-bileti eleştiren hukukçuların panelist olarak seçilmemesi tepki çekti.
Dün Ankara Tüketici Mahkemesi'nde görülen davada, mahkeme e-bilet ile ilgili yasal düzenlemelerin Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesiyle ilgili maddeler için Anayasa Mahkemesi'ne başvurma kararı aldı.
Mahkemenin Anayasa Mahkemesi'ne başvuru kararı, e-bilet ve Passolig'in tartışılacağı panelin organizasyonunu değiştirmedi. Davayı açan derneğin yöneticileri ve avukatları yine panele davet edilmedi. Panel, duyurulduğu şekilde gerçekleşecek.
Taraftar Hakları Dayanışma Derneği Genel Başkanı Av. Kemal Ulusoy ve derneğin yönetim kurulu üyelerinden Av. Cem Cihan, İstanbul Barosu Başkanı Av. Doç. Dr. Ümit Kocasakal'a açık mektup gönderdiler. Twitter'da yayınlanan bu mektupla, Barolar'ın görevleri hatırlatıldı ve İstanbul Barosu Spor Hukuku Komisyonu'nun Passolig politikası eleştirildi.
"Sayın
Av. Ümit KOCASAKAL,
Başkanı
olduğunuz İstanbul Barosu, 21 Kasım tarihinde “Passolig Uygulaması Sorunlar ve
Çözüm Yolları“ konulu bir toplantı düzenleyeceğini kamuoyuna açıkladı. Ankara
16. Tüketici Mahkemesi’nde “Passolig uygulamasının” iptali için açılan davanın
duruşmasının olduğu haftaya denk getirilen bu toplantı İstanbul Barosu’nun
güncel ve tarihi misyonu ile temsil ettiği değerlerin açık bir inkarıdır.
Passolig,
iktidara yakın Çalık Grubu’na ait olan Aktifbank’ın tescilli bir markasıdır ve
satışını yaptığı üç tip banka kartından oluşmaktadır. Toplantının duyurulduğu
ilanda açıkça bu bankanın ürününün reklam görüntüsü kullanılmaktadır. Siz ve
başkanı olduğunuz İstanbul Barosu’nun Spor Hukuku Komisyonu üyeleri de çok iyi
bilmektedir ki, bir ticari markanın reklamını Baro yapmamalıdır ve yapamaz.
Bunun hukuki gerekçelerini burada tartışmaya gerek bile olmadığını düşünüyoruz.
Barolar,
toplumun önemli bir kesimini ilgilendiren sorunlarda, bu sorununun çözülmesi
için öncelikle sorunun yaratıcısına karşı mağdurun yanında taraf olmaları ile
demokrasinin gelişmesine katkı sunan kurumların başında gelmektedir.
6222
Sayılı Yasa’nın çıktığı günden bu güne kadar, taraftarlar polis şiddetine maruz
kalmış, coplanmış, gaza boğulmuş, hiçbir somut dayanağı olmadan seyirden men
uygulamaları ile her müsabakada özgürlükleri kısıtlanmış ve sürekli mağdur
edilmişlerdir. Baro kurulları bu anlamda mağdur olan, hakları çiğnenen
taraftarın yanında, bu sorunların çözülmesi için çaba sarf eden, mücadele eden
organlar olmalıdırlar.
Passolig
ismi ile tescilli banka kartının hukuka ve kanuna açıkça aykırı bir şekilde
taraftara dayatıldığı ve bu hukuksuzluğun ortadan kaldırılması için meşru ve
hukuki mücadele veren hukukçuklar, kurumlar, taraftar grupları göz ardı
edilerek; Passoligi savunan bir Cumhuriyet Savcısı, Passolig davasında taraf
olan Federasyonun proje sorumlusu ve birkaç gazeteci ile bu haksız banka kartı
uygulamasının, sorunun çözümünü üretmeye çalışmak banka kartının reklam ve propagandası
amacını taşımıyorsa kümesteki hastalıklardan kurtulmak için tilkiden
danışmanlık almaya benzer.
İstanbul
Barosu, toplumsal yarar amacıyla hareket
etmek zorundadır. Ticari bir metanın, hem de taraftarların cebindeki paraya göz
dikmiş bir rant aracının reklamından kaçınmalıdır.
Baro
bu uygulamanın hukuki sorunlarını tartışmak istiyorsa, şüphesiz gerek sosyal
medyada gerekse basına verilen demeçleriyle “banka uygulamasının” ateşli iki
savunucusu yanına “hukuki” tartışma becerisine sahip hukukçulardan katılım
sağlamalıdır. Zira spor adamı ve yorumcuları baronun düzenlediği bir etkinlikte
ancak yardımcı olabilirler. İstanbul Barosu her şeyden önce avukatlara ait ve
onların fikir savaşı vereceği bir yerdir.
Sayın
Ümit KOCASAKAL,
Biz,
başkanı olduğunuz İstanbul Barosu’nun iktidarın ve bazı sermaye çevrelerinin
haksız ve açıkça Anayasa’ya, temel insan haklarına aykırı, fişleme ve rant
projelerinin meşrulaştırılması için araç olarak kullandırılmasına izin
vermeyeceğinizi ve bu yanlıştan dönüleceğini ümit ediyor, saygılarımızı
sunuyoruz.
TARAF-DER
Genel Başkanı Av. Kemal ULUSOY
TARAF-DER YK Üyesi Av. E. Cem CİHAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder