İsviçre’nin
Lozan şehrinde faaliyet gösteren Spor Tahkim Mahkemesi’nin Fenerbahçe’nin şike
dosyası ile ilgili kararı kamuoyunun bilgisine sunulmadı ama medyada karar
hakkında birçok iddia ve yorum duyduk, okuduk.
CAS’ın kararını
okuduğumuzda medyada manşet olan iddiaların önemli bölümün gerçeğe aykırı
olduğunu tespit ettik.
Aşağıda 139
sayfalık kararda ilk göze çarpan noktaları paylaşacağım. Bir sonraki yazımda
ise CAS’ın dört maçla ilgili değerlendirmelerini aktaracağım.
Özet olarak,
CAS, bütün
makamların kararlarını dikkate aldığını ama dosyayı en baştan inceleyeceğini belirtti.
Tapeleri tek tek değerlendirdi. CAS, o dönemde henüz açıklanmayan Yargıtay
kararını da dikkate almayacağını; sanıklar beraat etse bile UEFA Disiplin
Talimatı uyarınca gerekli kararın verileceğini açıkladı.
CAS aşağıdaki
tespitlerini paylaştı:
- UEFA, önce 5
maç üzerinden ceza verip, ardından 8 maç ceza veremez. CAS olarak 4 maç
üzerinden inceleme yapacağım.
- (oyçokluğu ile)
UEFA, ulusal düzeyde yapılan şike faaliyetlerini cezalandırabilir.
- UEFA, şikeyi
cezalandırmak için “iki aşamalı süreç” kabul etti. UEFA otomatik olarak bir
sene ceza verdikten sonra, ağır ihlaller halinde soruşturma açıp başka cezalar
verebilir.
- UEFA’nın TFF’ye gönderdiği mektup, bir yıllık idari
tedbire ilişkindir. Tedbir TFF tarafından uygulanmıştır. UEFA, ağır ihlaller için
soruşturma açıp başka cezalar verebilir.
- Avrupa
Kupaları’na katılım formunun gerçeğe aykırı doldurulması tek başına yaptırım
gerektirmez.
- Şike sebebiyle
kulübe ceza verilmesi için
önce yöneticilerin cezalarının belirlenmesi gerekli değildir.
- TFF yetkililerinin maçlarla ilgili raporları sınırlı
etkiye sahiptir. Sahaya bakılarak şike anlaşılamaz.
- Fenerbahçe, UEFA’da adil yargılanmıştır. Fenerbahçe’nin
iddia ettiği usul hataları, CAS tarafından düzeltilebilir.
- Fenerbahçe’nin yöneticileri 4 maçın sonucunu etkilemeye
çalışmışlardır.
- UEFA’nın ve CAS’ın şike ile ilgili kararlarına
bakıldığında, Fenerbahçe’ye verilen cezalar azdır. Ancak UEFA, UEFA Temyiz
Kurulu’nun kararına itiraz etmediği için, cezayı arttırma yetkimiz
bulunmamaktadır. Sonuç olarak, Fenerbahçe’ye verilen ceza ölçülüdür.
Detaylı açıklamak gerekirse;
1)
CAS, kararını verirken TFF Etik Kurulu raporlarını, PFDK
ve Tahkim Kurulu’nun kararlarını ve 16. Ağır Ceza Mahkemesi kararlarını dikkate
aldı ama bu kararlarla bağlı kalmadı. Tapeleri tek tek inceledi. Tapeleri ayrı
ayrı ve birlikte yorumladı. Tapeler arasında bağlantılar kurdu.
2) Medyada, CAS’ın 4 maçta şike yapılmadığını tespit ettiği
iddia edildi. Bu iddia doğru değil. CAS, UEFA Disiplin ve Kontrol Komitesi’nin
5 maç üzerinden verdiği kararın UEFA Temyiz Kurulu’nda 8 maç üzerinden
değerlendirildiğini tespit etti. CAS, UEFA’nın 5 maç üzerinden yapılan
değerlendirmeye karşı çıkması halinde UEFA Temyiz Kurulu’nun 8 maç üzerinden
değerlendirme yapabileceğini belirtti. CAS, UEFA’nın Karabükspor ile ilgili
inceleme yapmadığını, olayların tartışmalı olduğunu açıklayarak, kendi
yargılamasında sadece 4 maçı inceleyebileceğini açıkladı. CAS, incelemediği 4
maçta şike yapılmadığına dair bir ifade kullanmadı.
3) CAS, TFF Kurulları’nın verdiği kararların ardından
UEFA’nın kulübü cezalandıramayacağına ilişkin savunmayı reddetti. CAS, TFF ve
UEFA’nın kurallarının farklı olduğunu; TFF’nin kararlarının Türkiye içinde,
UEFA’nın kararlarının ise Avrupa çapında etki ettiğini belirtti. CAS, “TFF’nin
Fenerbahçe’yi suçsuz bulmasının, Fenerbahçe’nin UEFA kurallarını ihlal etmediği
anlamına gelmediğini” ifade etti.
4) Fenerbahçe, AC Milan’a verilen cezayı örnek göstererek,
tekrar yargılanamayacağını, bir seneden başka ceza alamayacağını iddia etti. Bu
iddia, üç hakemden oluşan CAS hakem heyetinde tartışma yarattı. İki hakem,
UEFA’nın Milan Olayı’ndan sonra mevzuatını değiştirdiğini, şikenin
cezalandırılmasında “iki aşamalı süreç” sistemini benimsediğini; bu sistemle
ulusal liglerde meydana gelen şike olaylarını da cezalandırabildiğini kabul
etti. CAS, “iki aşamalı süreci” değerlendirirken, UEFA’nın “idari tedbir” olarak
nitelendirdiği bir yıllık otomatik cezanın maçların düzeninin korunması için gerekli bir
disiplin cezası olduğunu ancak UEFA’nın ağır ihlaller halinde soruşturma açarak
daha ağır cezalar verebileceğini belirtti. CAS, TFF’nin Fenerbahçe’yi UEFA
Şampiyonlar Ligi’ne göndermemesini bir senelik otomatik ceza olarak
nitelendirdi ve TFF’nin kararının UEFA’yı soruşturma açmaktan
alıkoyamayacağını, UEFA’nın olayın özelliğine göre soruşturma açma ve daha ağır
cezalar verme yetkisi olduğunu belirtti. CAS, Fenerbahçe’nin “iki aşamalı
süreç” ile ilgili yaptığı itirazı, Türk hukukunda da uygulama alanı bulan
“kısmi dava” ile açıkladı. UEFA, 10.000 İsviçre Frankı üzerinden alacağı olan
bir kimsenin önce 3.000 Frank için dava açabileceğini, ardından 7.000 Frank
için dava açabileceğini örnek olarak gösterdi.
5) UEFA’nın ulusal liglerde meydana gelen şike olaylarına
ceza verip veremeyeceği CAS hakem heyetinde tartışmaya sebep oldu. Heyet, UEFA
Disiplin Talimatı’na 2013 yılında eklenen maddenin 2011 yılında meydana gelen
şike olaylarına uygulanıp uygulanmayacağını tartıştı. Çoğunluk, mevzuata
eklenen ilgili maddenin sadece UEFA’nın zaten var olan yetkisini teyit
ettiğini; UEFA’nın ulusal liglerde meydana gelen şike olaylarını soruşturup
ceza verebileceğini kabul etti.
6) CAS, Avrupa Kupaları’na katılım için doldurulması gereken
formun yanlış, eksik, gerçeğe aykırı doldurulmasının tek başına ceza
gerektirmediğini; talimatta bu yönde açık bir hüküm olmadığını; bu yönde bir
hüküm olsa bile, şike ile ilgili soruşturma açılmadan sadece formun yanlış
doldurulması sebebiyle ceza verilemeyeceğini açıkladı.
7) Fenerbahçe, UEFA’nın TFF’ye gönderdiği mektubu da
tartışmaya açtı. UEFA Genel Sekreteri Giorgio Infantino, söz konusu mektupta
TFF’nin Fenerbahçe’yi Şampiyonlar Ligi’ne göndermemesi gerektiğini, aksi halde
daha ciddi sonuçlar doğacağını yazmıştı.
CAS, söz konusu mektubun bir anlaşma
metni olmadığını; anlaşma olsa bile, TFF ile UEFA arasındaki anlaşmadan
anlaşmanın tarafı olmayan Fenerbahçe’nin hak iddia edemeyeceğini; TFF’nin,
üyesi olduğu UEFA’nın emrine (tehdidine) uygun hareket etmesinin, UEFA ile TFF
arasında sözleşme kurulduğu anlamına gelmediğini belirtti. CAS, UEFA’nın
mektubunun sadece idari tedbir olarak adlandırılan bir senelik otomatik cezaya
ilişkin olduğunu, UEFA’nın ek cezalar vermeyeceğine dair bir taahhütte
bulunmadığını belirtti. UEFA, Fenerbahçe’nin ihmalkar davrandığını da açıkladı.
UEFA, mektubun içeriği hakkında şüphe duyulması halinde UEFA ile temasa
geçilmesi gerektiğini ifade etti.
CAS, Fenerbahçe’nin dürüstlük kuralına
aykırı davrandığını da açıkladı. CAS, Fenerbahçe’nin CAS’ta açtığı ilk davada
UEFA’nın mektubunun içeriğine itiraz ettiğini, ikinci davada ise söz konusu
mektubu delil gösterdiğini hatırlattı. CAS, Fenerbahçe’nin daha önce itiraz
ettiği bir mektuba daha sonra dayanmasının dürüstlük kuralına aykırı olduğunu
belirtti. CAS, Fenerbahçe’nin önce UEFA’nın disiplin soruşturması açamayacağını
belirttikten sonra UEFA’nın bu yetkisini kabul edip, UEFA’nın bir mektup
göndererek soruşturma açmaktan feragat ettiğini ileri sürmesini çelişkili
buldu.
8) CAS, UEFA
Disiplin ve Kontrol Kurulu’nun kişilere ilişkin soruşturma için ek rapor
istemesini de değerlendirdi. CAS, ek rapor istenmesinin, Fenerbahçe hakkında
karar verilmesini engellemeyeceğini; kulübe ceza verilmesi için önce
yöneticilerin cezalarının belirlenmesinin gerekli olmadığını ifade etti.
CAS, yöneticilerin tek maçta bile şike yapmalarının,
Fenerbahçe’nin bu davranışlardan sorumlu tutulması için yeterli olduğunu;
yöneticiler hakkında ek rapor istenmesinin, Fenerbahçe’ye değil, yöneticilere
verilecek cezaların doğru ve ölçülü olmasını sağlamak için tüm resmin
görülmesini amaçladığını belirtti.
9) CAS, UEFA tarafından yapılan yargılamalarda
Fenerbahçe’nin adil yargılandığına hükmetti. CAS, Fenerbahçe’nin önce 55 tanık
bildirdiğini, ancak 19 tanık çıkardığını; 122 sayfalık temyiz dilekçesi ve 109
ek verdiğini hatırlattı. CAS, duruşmanın iki gün sürdüğünü belirtti.
Fenerbahçe hızlı yargılamayı isteyerek
kabul etmediğini, buna zorlandığını iddia etti. CAS, Fenerbahçe’nin Şampiyonlar
Ligi’ne katılım formunu imzalayarak UEFA’nın söz konusu yetkisini kabul
ettiğini hatırlattı.
CAS, Fenerbahçe’nin UEFA Temyiz Kurulu
önündeki duruşmadan kısa süre önce belgeleri aldığını ve iyi hazırlanamadığına
dair iddiayı ise farklı değerlendirdi. CAS, söz konusu belgelerin önemli
kısmının orijinalinin Türkçe olduğunu, bu belgelerin Fenerbahçe’de bulunduğunu
açıkladı. CAS, sil baştan yapacağı yargılamada iddia edilen usul
eksikliklerinin CAS tarafından giderileceğine işaret etti.
10)
CAS, Fenerbahçe’nin CAS sürecinin Yargıtay’ın
kararlarının açıklanmasının beklendiği 30 Ekim 2013’e kadar askıya alınmasına
yönelik talebini reddetti. CAS, beş maçta şike olup olmadığını kendisinin
takdir edeceğini; Yargıtay sanıklar hakkında beraat kararı verse bile, bu
kararın CAS’ı bağlamayacağını açıkladı.
11)
CAS, Fenerbahçe tarafından sunulan finans raporlarının
sınırlı değerlendirilebileceğini açıkladı. CAS, “yolsuzluk aktörlerinin arkalarında iz bırakmamak için kaçış yolları
aradıklarına” dair kararını hatırlattı. CAS, finansal kayıtların para
transferi olmadığını göstermesinin, gerçekte resmi olmayan hesaplara özellikle
nakit olarak para aktarılmadığı anlamına gelmediğini belirtti. CAS, para
transferi gerçekleşmeden şike teşebbüsünde bulunabileceğini hatırlattı.
12) CAS, TFF
yetkililerinin maçlarla ilgili raporlarının sınırlı etkiye sahip olduğunu
açıkladı. Maçlarda olağandışı bir durumun tespit edilmediğine dair raporların,
şikenin gerçekleşmediği yönünde delil teşkil edemeyeceğini belirtti. Bir
oyuncunun kötü oynamasının şike delili olamayacağını açıkladı. CAS, şike
teklifini kabul eden bir oyuncunun mutlaka kötü oynaması gerekmediğini ifade
etti.
13) CAS, 6022
sayılı Kanun ile bağlı olmadığını, UEFA Disiplin Talimatı’nı uygulayacağını
açıkladı. 6222 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesinden önce meydana gelen şike
olaylarının da cezalandırılabileceğine dikkat çekti.
14)
CAS, Fenerbahçe’nin yöneticilerinin dört maçın
(Gençlerbirliği-Fenerbahçe, Fenerbahçe-İstanbul Büyükşehir Belediyespor,
Fenerbahçe-Ankaragücü ve Sivasspor-Fenerbahçe) sonuçlarını etkilemeye
çalıştıklarına kanaat getirdi.
15) CAS,
Fenerbahçe’ye verilen cezanın ölçülü olduğuna karar verdi. CAS, bu kararını
gerekçelendirirken, çok ilginç bir noktaya dikkat çekti. CAS, daha önce şike
ile ilgili verilen kararları göz önüne alarak, şike için bir yıldan sekiz yıla
kadar ceza verildiğini tespit etti. Bu cezaların hepsi bir maç yüzünden
verilmişti. CAS, Fenerbahçe dosyasında dört maç için ve kulübün üst
makamlardaki yöneticileri tarafından yönetilen bir şike operasyonu tespit
ettiğini, bunun çok ağır bir ihlal olduğunu ancak UEFA Temyiz Kurulu’nun benzer
davalarda verdiği kararlara göre çok hafif bir ceza verdiğini belirtti. CAS,
UEFA’nın kendi Temyiz Kurulu kararına itiraz etmediği için cezayı arttırma
yetkisi olmadığına işaret etti. Diğer bir deyişle, CAS, UEFA’nın Fenerbahçe’ye olması
gerekenden az ceza verdiğini ifade etti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder