8 Mayıs 2012 Salı

Fanatik: "UEFA TFF'nin Kararına Saygılı"; InsideFootbal: "FIFA ve UEFA'nın gözü Türk futbolunun üzerinde"

PFDK'nın şike kararı Türkiye kamuoyunda olduğu kadar yabancı medyada da tartışılıyor.
Türk medyası UEFA'nın TFF'nın kararlarına saygılı olduğunu ve bütün kulüpleri Avrupa Kupaları'na kabul edeceğini iddia ederken; yabancı basında TFF'nin kulüpleri temizlediği, şikeyi görmezden geldiği belirtiliyor.
Bugün bu süreçle ilgili iki farklı yazı okudum.
Fanatik gazetesinden Mehmet Demircan, UEFA'nın aşağıdaki açıklamayı yapacağını iddia etti:
"UEFA’nın bu konuda tavrı nettir. Türkiye Ligi’nde gerçekleştiği iddia edilen şike ve teşvik olaylarıyla ilgili kararı verme yetkisi Türkiye Futbol Federasyonu’na aittir. Türkiye Futbol Federasyonu kararını açıklamıştır. Bu karara müdahale UEFA’nın yetkisinde değildir. Türkiye Futbol Federasyonu her yıl olduğu gibi bu sezon bitiminde yeni sezonda Avrupa Kupaları’na katılacak kulüplerin listesini bize bildirecektir. UEFA olarak, prosedür gereği federasyonlar tarafından bize ismi bildirilen kulüpleri Avrupa Kupaları’nda yarıştırma mecburiyetimiz vardır.”
Önce bir konuya açıklık getirelim.
UEFA, kararların değişmesini sağlayamaz. İç hukuka bu yönde müdahale edemez. Ancak UEFA'nın federasyonlar tarafından ismi bildirilen kulüpleri Avrupa Kupaları'nda yarıştırma mecburiyeti yoktur.
UEFA, Şampiyonlar Ligi ve Avrupa Ligi düzenlemelerinde bu kupalara katılma kriterleri arasında sayılan "şike yapmamış olmak" kriterinin gerçekleşmediği kanaatine varırsa ilgili kulübü Avrupa Kupaları'na almayabilir. İhlalin ağırlığına göre, ilgili kulüp ve hatta kulübün bağlı olduğu ulusal federasyon hakkında kendi disiplin soruşturmasını başlatabilir.
Bu açıklamayı kuralları hatırlatmak için yaptım. 2011-2012 sezonunda şike sebebiyle Şampiyonlar Ligi'ne gönderilmeyen Fenerbahçe'nin cezasını çektiği iddia edilebilir. Benim itirazım, Mehmet Demircan'ın "yarıştırma mecburiyeti" ile ilgili iddiasınadır. UEFA'nın önüne gelen listeyi aynen kabul etme, listede yer alan kulüpleri sorgusuz sualsiz yarıştırma zorunluluğu yoktur.
Bugün okuduğum bir diğer yazı ise utbolla ilgili önemli bir haber, yorum kaynağı olan "Inside World Football" sitesinde yayınlandı. Yazıda şike şüphesi ile yargılanan kulüpleri aklayan, adeta affeden Türk futbolunun UEFA ve FIFA tarafından gözlendiği, durumunun incelendiği iddia edildi. Yazar, EURO 2020'ye aday olan Türkiye'nin ülke imajını önemli ölçüde sarsan şike skandalını önemsemediğini belirtti.
Hangi iddiaya inanalım? UEFA'nın PFDK ve Tahkim Kurulu kararlarını olduğu gibi kabul edeceğine mi; FIFA ve UEFA'nın Türk futbolunu incelemeye başladığına mı inanalım?
Avrupa Şampiyonası organizasyonunu kazanmanın çantada keklik,  tek engelin ise Fenerbahçe'nin CAS'ta açtığı dava olduğuna; Fenerbahçe'nin ulusal çıkarlar gereği davasını geri çekip Avrupa Şampiyonası organizasyonunu Türkiye'ye kazandırdığına mı; şike skandalının ülkenin imajına zarar verdiğine ve bu vurdumduymazlığın Avrupa Şampiyonası ev sahipliğine mal olacağına mı inanalım?
Yabancı medyada da olmadık iddialar yayınlanıyor. Sadece yabancılar kaleme aldığı için yazılanları ciddiye almıyoruz. Ancak şike skandalının yurt dışında nasıl algılandığını dikkate almalıyız. Özellikle güvenilirliği konusunda şüphe doğurmayan, saygın medya kuruluşlarının Türkiye'deki gelişmelerle ilgili haber ve yorumlarını göz ardı edemeyiz.
Avrupa Kupaları başlayana, grup aşamasına geçilene kadar Türk basınında birçok iddia ve senaryo göreceğiz. Bunları yabancı medyadaki haberlerle karşılaştırarak okumalıyız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder