27 Şubat 2013 Çarşamba

Suat Kılıç: "Gençlik Etkinliklerinde Kız-Erkek Ayırımının Arkasındayız"


Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç dün TBMM'de kendisine yöneltilen soru önergelerini cevapladı.

Suat Kılıç'ın gençlik aktivitelerinde kız ve erkek öğrencilerin ayrı dönemlerde alınmasının sebeplerini açıkladı.

TBMM genel kurul tutanağından paylaşıyorum:

"İstanbul Milletvekili Sayın Erdoğan Toprak'ın 6/1861 esas numaralı gençlik kamplarına ilişkin soru önergeleri. "Gençlik kamplarında erkek ve kız çocuklarının dönemlerinin ayrı tutularak, cinsiyet ayrımını gençlerimize bu kadar derin yaşatmak ne kadar doğrudur, sebebi nedir?" diye sormuş Sayın Erdoğan Toprak.

Gençlik kamplarında, gençlik trenlerinde, vesaire, gençlik etkinliklerinde kız ve erkek gençlerimizi ayrı ayrı dönemler hâlinde kamplara almaya başladığımız doğrudur. Bir hakikati burada yalanlayacak değilim. 10 bin olan kamplara katılan genç sayısını geçen yıl, bir yılda yaptığımız hamleyle 200 bin rakamına ulaştırdık. 200 bin sayısının 100 bini kız, 100 bini erkektir. 200 bin gencimizin ailelerine karşı bir mesuliyetimiz var. 200 bin gencimizin duygusal ve psikolojik gelişimlerine yönelik bir mecburiyetimiz ve mesuliyetimiz var. Okulda zaten beraberler, normal gündelik yaşamda zaten beraberler, aile ortamında zaten beraberler ama benim Gençlik ve Spor Bakanı olarak yaz kamplarını, deniz kamplarını kız ve erkek birlikte, doğa kamplarını kız ve erkek birlikte, tematik kampları kız ve erkek birlikte yapmak gibi bir mesuliyetim yok. Aileler bu durumdan son derece memnun. Hepimiz kız veya erkek çocuk babasıyız veya hem kız hem erkek çocuk babasıyız. Aileler bu durumdan son derece memnun. Bilakis, ailelerin, Kredi ve Yurtlar Kurumu Yurtlarında da gençlerin, kızlar ve erkeklerin sosyal alanlarda bile ayrı olarak eğitim, öğretim ve barınmalarına devam etmeleri yönünde bizden talepleri var, bunu ben net olarak ifade ediyorum. Size bir istatistik vereyim bununla değerlendirin: Kız ve erkek öğrenciler ayrılmadan önce toplam kamplara katılan sayısı 10 bindi, yüzde 35'i kız, yüzde 65'i erkekti. Kız ve erkek öğrenci kampları ayrıldıktan sonra -gençlik kampları ayrıldıktan sonra- toplam katılımcı sayısı 200 bin oldu, yüzde 51'i kız, yüzde 49'u erkek. Dolayısıyla, bunun doğru bir uygulama olduğuna inanıyorum, kaldı ki senede bir hafta bizim kamplarımızda çocuklar misafir, kalan yılın 51 haftası diledikleri gibi o haftaları değerlendirebilirler. Burada bizim kesinlikle yaşam biçimlerine müdahale yönünde bir girişimimiz yok.
Değerli arkadaşlar, bu konuda biraz dertliyim, bu konuda yirmi, otuz civarında yazılı soru önergesi cevaplandırdım. Gençlik Treni var, iki yüz genç aynı anda bu trene binebiliyor ve yataklı tren. İzmir'den Efeler Treni çıkıyor, yol güzergâhındaki millî, manevi mekânlara uğrayarak Ankara'ya kadar geliyor. Çocuklar, geceyi trende geçiriyor, yataklı tren olmasından dolayı. Tekrar buradaki seyahatlerini, gezilerini ve eğitimlerini tamamladıktan sonra aynı güzergâhtan memlekete geri dönüyorlar. 200 kişilik bir trende tüm kompartımanlar arasında geçişin mümkün ve müsait olduğu bir trende ben, bunun güvenliğini sağlayamam. Her bir gençlik kampına katılan genç için de güvenlik taraması yaptırmak, yaptırabilmek mümkün değildir. Her bir gençlik kampına katılan gencin sosyo-psikolojik durumunu bilebilmek, değerlendirebilmek mümkün değildir. Dolayısıyla, burada bir yanlış olduğu kanaatinde değilim. Pedagoglarla da konuştuk, eğitimcilerle de konuştuk, velilerle de konuştuk, odaklanma grupları belirledik bu konuda. Yapılanın ben doğru olduğu kanaatindeyim, daha doğrusu biz doğru olduğu kanaatindeyiz."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder