14 Temmuz 2015 Salı

TFF Kurullarında Kulüp Üyelerinin ve Avukatlarının Yer Alması Doğru Değil

TFF yönetim kurulu birçok kurula atama yaptı.

Kurul üyeleri irdelendiğinde, özellikle PFDK ve Tahkim Kurulu üyelerinin bazı kulüplerle yakın ilişki içinde olduğu görülüyor.

Kurul kararlarının hukuka uygun, adil, tarafsız olduğuna inanmak zor olacak.


TFF Futbol Disiplin Talimatı'nın 70'inci maddesinde PFDK üyeleri için çekilme yükümlülüğü öngörülüyor. PFDK üyeleri, tarafsızlıklarından ciddi şüpheyi gerektirecek haklı sebeplerin varlığı halinde ilgili dosyaya ilişkin olarak kuruldan derhal çekilmek zorundadır.

Talimatta bazı hallerde hallerde üyenin tarafsızlığından ciddi şüpheyi gerektirecek haklı sebebin var olduğu kabul ediliyor. Bu haller:
a) Disiplin dosyası ile doğrudan veya dolaylı olarak, kişisel ya da bir tüzel kişinin organı  olarak ilgili olması,
b) Disiplin dosyası, kurullarında görev aldığı bir kulüple ilgili olması,
c) Disiplin dosyası tarafları ile arasında üçüncü dereceye kadar (bu derece dahil olmak üzere) kan veya kayın hısımlığı söz konusu olması,
d) Disiplin dosyası tarafları veya temsilcileri ile arasında maddi menfaat birliği veya yakın  ilişki söz konusu olmasır.

Talimatta "özellikle" ifadesi kullanılıyor. Bu ifade, talimatta açıkça belirtilen hallerin sadece örnek olduğunu, başka hallerde de üyelerin tarafsızlığından ciddi şüphe edilebileceğini gösteriyor.

PFDK, Tahkim Kurulu üyesi hukukçunun üye olduğu, kongre ve divan kurulu üyesi olduğu kulübün davasına bakması doğru mu? Kulüp üyeliği, divan kurulu üyeliği tarafsızlıktan ciddi şüpheyi gerektirecek haklı sebep midir?

Bugün yürürlükte olan talimatta kulüp üyeliği tek başına çekilme yükümlülüğü gerektirmiyor. Talimatta kurul üyesinin kulübün organı olması sebebiyle davayla ilgisi olması veya kulüp kurullarıda görev alması gerekiyor.

Bu hüküm 3 Temmuz sürecinde değiştirildi. 2009 yılında değiştirilen talimatta b) bendi aşağıdaki gibiydi:
"b) Disiplin dosyası, üyesi bulunduğu ya da kurullarında görev aldığı bir kulüple ilgili ise,"

3 Temmuz sürecinden önce PFDK üyeleri, üyesi oldukları kulüple ilgili disiplin dosyasında görev alamıyorlardı. 3 Temmuz sürecinde talimatta yapılan değişikliklerden bu madde de nasibini aldı ve "kulüp üyeliği" çekilme yükümlülüğü gerektiren hal olmaktan çıkarıldı. TFF yönetimi bu değişiklikle PFDK üyelerinin, üyesi oldukları kulübün disiplin dosyalarına bakmalarını sağlamayı amaçladı.

Bu amaç gerçekleşti mi? Elbette hayır. Talimatta yer alan "özellikle" ifadesi, kulüp üyeliğinin de çekilme yükümlülüğünü gerektirmektedir.

Maddenin d) bendinde ise "Disiplin dosyası tarafları veya temsilcileri ile arasında maddi menfaat birliği veya yakın ilişki söz konusu olması" da üyenin tarafsızlığı hakkında ciddi şüphe doğuran bir ihtimal olarak kabul ediliyor.

PFDK üyesi bir avukatın, vekâletini üstlendiği bir kulüple ilgili uyuşmazlıkta karar verecek olması, o karar hakkında ciddi şüphe doğuracaktır.

Sadece PFDK değil, TFF'nin bütün hukuk kurulları için büyük risk söz konusudur. Kulüplerle yakın ilişki içinde olan hukukçular bu kurullara atanmışlardır. Bu kurulların sağlıklı yapıya sahip olmadığı artık herkes tarafından kabul edilmektedir. Bu kurulların adil yargılama yapması ve kararlarının güven duygusuyla benimsenmesi, sindirilmesi mümkün değildir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder