19 Kasım 2014 Çarşamba

Taraf-Der, İstanbul Barosu Başkanı Av. Doç. Dr. Ümit Kocasakal'ı Passolig Paneli Hakkında Uyardı

İstanbul Barosu Spor Hukuku Komisyonu, 21 Kasım tarihinde Passolig Uygulaması Sorunlar ve Çözüm Yolları“ konulu bir panel düzenleyecek.

Özellikle Tüketici Mahkemesi'ndeki Passolig duruşmasının görüleceği haftaya denk getirilen panelde Mehmet Demirkol (Fanatik gazetesi yazarı), Önder Özen (futbol teknik direktörü/spor yorumcusu), Y. Kemal Haacıoğlu (TFF e-bilet proje sorumlusu) ve Celalettin Karanfil (Eskişehir Cumhuriyet Başsavcı Yardımcısı) konuşacaklar.

Bu panelde Passolig'e karşı hukuk mücadelesi veren dernek temsilciler, avukatlar ile e-bileti eleştiren hukukçuların panelist olarak seçilmemesi tepki çekti.

Dün Ankara Tüketici Mahkemesi'nde görülen davada, mahkeme e-bilet ile ilgili yasal düzenlemelerin Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesiyle ilgili maddeler için Anayasa Mahkemesi'ne başvurma kararı aldı.

Mahkemenin Anayasa Mahkemesi'ne başvuru kararı, e-bilet ve Passolig'in tartışılacağı panelin organizasyonunu değiştirmedi. Davayı açan derneğin yöneticileri ve avukatları yine panele davet edilmedi. Panel, duyurulduğu şekilde gerçekleşecek.

Taraftar Hakları Dayanışma Derneği Genel Başkanı Av. Kemal Ulusoy ve derneğin yönetim kurulu üyelerinden Av. Cem Cihan, İstanbul Barosu Başkanı Av. Doç. Dr. Ümit Kocasakal'a açık mektup gönderdiler. Twitter'da yayınlanan bu mektupla, Barolar'ın görevleri hatırlatıldı ve İstanbul Barosu Spor Hukuku Komisyonu'nun Passolig politikası eleştirildi.

Mektup aşağıdaki gibidir:

"Sayın Av. Ümit KOCASAKAL,


Başkanı olduğunuz İstanbul Barosu, 21 Kasım tarihinde “Passolig Uygulaması Sorunlar ve Çözüm Yolları“ konulu bir toplantı düzenleyeceğini kamuoyuna açıkladı. Ankara 16. Tüketici Mahkemesi’nde “Passolig uygulamasının” iptali için açılan davanın duruşmasının olduğu haftaya denk getirilen bu toplantı İstanbul Barosu’nun güncel ve tarihi misyonu ile temsil ettiği değerlerin açık bir inkarıdır.

Passolig, iktidara yakın Çalık Grubu’na ait olan Aktifbank’ın tescilli bir markasıdır ve satışını yaptığı üç tip banka kartından oluşmaktadır. Toplantının duyurulduğu ilanda açıkça bu bankanın ürününün reklam görüntüsü kullanılmaktadır. Siz ve başkanı olduğunuz İstanbul Barosu’nun Spor Hukuku Komisyonu üyeleri de çok iyi bilmektedir ki, bir ticari markanın reklamını Baro yapmamalıdır ve yapamaz. Bunun hukuki gerekçelerini burada tartışmaya gerek bile olmadığını düşünüyoruz.

Barolar, toplumun önemli bir kesimini ilgilendiren sorunlarda, bu sorununun çözülmesi için öncelikle sorunun yaratıcısına karşı mağdurun yanında taraf olmaları ile demokrasinin gelişmesine katkı sunan kurumların başında gelmektedir.

6222 Sayılı Yasa’nın çıktığı günden bu güne kadar, taraftarlar polis şiddetine maruz kalmış, coplanmış, gaza boğulmuş, hiçbir somut dayanağı olmadan seyirden men uygulamaları ile her müsabakada özgürlükleri kısıtlanmış ve sürekli mağdur edilmişlerdir. Baro kurulları bu anlamda mağdur olan, hakları çiğnenen taraftarın yanında, bu sorunların çözülmesi için çaba sarf eden, mücadele eden organlar olmalıdırlar.

Passolig ismi ile tescilli banka kartının hukuka ve kanuna açıkça aykırı bir şekilde taraftara dayatıldığı ve bu hukuksuzluğun ortadan kaldırılması için meşru ve hukuki mücadele veren hukukçuklar, kurumlar, taraftar grupları göz ardı edilerek; Passoligi savunan bir Cumhuriyet Savcısı, Passolig davasında taraf olan Federasyonun proje sorumlusu ve birkaç gazeteci ile bu haksız banka kartı uygulamasının, sorunun çözümünü üretmeye çalışmak banka kartının reklam ve propagandası amacını taşımıyorsa kümesteki hastalıklardan kurtulmak için tilkiden danışmanlık almaya benzer.

İstanbul Barosu,  toplumsal yarar amacıyla hareket etmek zorundadır. Ticari bir metanın, hem de taraftarların cebindeki paraya göz dikmiş bir rant aracının reklamından kaçınmalıdır.

Baro bu uygulamanın hukuki sorunlarını tartışmak istiyorsa, şüphesiz gerek sosyal medyada gerekse basına verilen demeçleriyle “banka uygulamasının” ateşli iki savunucusu yanına “hukuki” tartışma becerisine sahip hukukçulardan katılım sağlamalıdır. Zira spor adamı ve yorumcuları baronun düzenlediği bir etkinlikte ancak yardımcı olabilirler. İstanbul Barosu her şeyden önce avukatlara ait ve onların fikir savaşı vereceği bir yerdir.

Sayın Ümit KOCASAKAL,

Biz, başkanı olduğunuz İstanbul Barosu’nun iktidarın ve bazı sermaye çevrelerinin haksız ve açıkça Anayasa’ya, temel insan haklarına aykırı, fişleme ve rant projelerinin meşrulaştırılması için araç olarak kullandırılmasına izin vermeyeceğinizi ve bu yanlıştan dönüleceğini ümit ediyor, saygılarımızı sunuyoruz.

TARAF-DER Genel Başkanı Av. Kemal ULUSOY
TARAF-DER YK Üyesi Av. E. Cem CİHAN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder