16 Temmuz 2014 Çarşamba

Anayasa Mahkemesi'nin Kararının Spor Hukukuna Etkisi Yok

Yarın büyük gün. UEFA şike süreci ile ilgili yapılan şikayetleri değerlendirip kararını verecek. Ayrıca İsviçre Federal Mahkemesi, Fenerbahçe'nin CAS kararının iptali için açtığı davayı görmeye başlayacak.

Aziz Yıldırım'ın avukatları Anayasa Mahkemesi'ne başvurarak 17 Temmuz'dan önce olumlu veya olumsuz bir karar vermesini talep etmişler. Avukatlar, Anayasa Mahkemesi'nin kararlarının Avrupa'da dikkatle takip edildiğini ileri sürmüşler.

3 seneden beri aynı taktik izleniyor. Ceza hukuku ve spor hukuku karıştırılıyor.

UEFA, CAS ve İsviçre Federal Mahkemesi şike sürecinin spor hukuku boyutunu inceler. Devlet mahkemelerinin kararları sadece delil olabilir. Bu deliller de bağlayıcı değildir.

Aynı şekilde, devlet yargısındaki sorunlar da bu üç kurumu hiç ilgilendirmez. Önemli olan, spor karşılaşmalarında manipülasyon yapılıp yapılmadığıdır. Manipülasyon yapıldığına dair herhangi bir delil elde edilmişse, artık bu delilin nasıl elde edildiğine bakılmaz. Devlet yargısında adil yargılama yapılıp yapılmadığı da önemli değildir.

Türk mahkemeleri 6222  sayılı Kanun ve CMK ile bağlıdır. UEFA ise kendi talimatını uygular. Kendi usul kuralları vardır ve İsviçre Usul Kanunu hükümleri bağlayıcıdır.

6222 sayılı Kanun'daki şike tanımı ile UEFA Disiplin Talimatı'ndaki şike tanımı farklıdır. Devlet mahkemesi şike olarak değerlendirmediği bir davranış, UEFA Disiplin Talimatı uyarınca manipülasyon olarak değerlendirilebilir.

Ceza mahkemesi, hukuka aykırı elde edilen delilleri nazara alamaz. UEFA ise, bu delilleri dikkate alır. CAS da şike ile ilgili elde edilen her türlü delili dikkate alır. İsviçre Federal Mahkemesi, gerçek kişilerin bile gizlice dinleme yaparak elde ettikleri kayıtlar temel alınarak verilen disiplin cezalarını onadı. CAS'ın bu konuda içtihat oluşturan bir kararı bulunmaktadır. CASİsviçre Federal Mahkemesi kararlarına da atıf yaparak, şike gibi büyük suçlarda hukuka aykırı elde edilen ve insanlık onurunu yaralamayan delillerin temel alınabileceğini açıkladı: http://goo.gl/kRJah7.

İsviçre Federal Mahkemesi, Mart ayında CAS'ın FC Karpaty kararına karşı yapılan iki itiraz üzerine verdiği kararlarda, bir futbolcunun gizlice aldığı ses kaydının delil olarak değerlendirilmesini kabul etti: http://goo.gl/UH09Wnhttp://goo.gl/nVM1At.

Anayasa Mahkemesi adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verse, Ağır Ceza Mahkemesi yeniden yargılama kararı verip daha önce elde edilen delillerin hukuka aykırı olduğunu belirtse bile bu iki mahkemenin verdiği kararların UEFA, CAS, İsviçre Federal Mahkemesi nezdinde hiçbir etkisi olmaz.

CAS'ın Fenerbahçe kararını okuyanlar bilirler. CAS, kendisini  UEFA'nın ve ceza mahkemesinin tespitleri ile bağlı tutmadı. Davayı sil baştan gördü. Fenerbahçe'nin getirdiği tüm tanıkları dinledi. Bütün tapeleri tek tek ve birlikte değerlendirdi.

CAS'ın ceza mahkemesi kararlarını dikkate almadığına en güzel örnek ise, CAS hakem heyetinin Sivasspor-Fenerbahçe maçı ile ilgili tespitleridir. Ceza mahkemesi Sivasspor yöneticilerini bu maçta şike yapmaktan mahkum ederken; CAS, yöneticilerin şike yaptığına dair kanaat veren kanıtlar bulunmadığına karar verdi.

Özetle, İsviçre Federal Mahkemesi sadece CAS'ın kararını inceleyecek. Ceza mahkemesi veya UEFA'nın yaptığı yargılama ve bunların kararları İsviçre Federal Mahkemesi'nin umurunda değil.

Fenerbahçe UEFA'nın kasten hukuka aykırı yargılama yaptığını ve bu sebeple maddi zarar gördüğünü iddia ediyorsa Vaud Kanton Mahkemesi'ne başvurabilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder